|
ADALET: Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Bu anlamda herhangi bir durumun adil (adaletli) olup olmadığından söz edilebilir. Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. Öte yandan, adalet insanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir.
Adalet; kısaca haklılık ve hakka uygunluktur. Öznel anlamda adalet, herkesin hakkını tanıma konusunda değişmez ve kesin istektir. Nesnel anlamda adalet, karşıt çıkarlar arasında hakka (hukuka) uygun bir denkliktir, eşitlik düşüncesidir. Adalet 4 tür altında toplanabilir. Bunlar:
Dağıtıcı adalet
Denkleştirici adalet
Hakkaniyet
Sosyal adalet
Günümüzde adalet kavramı sosyal adaleti de kapsamaktadır. Sosyal adalet, ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerin dağılımındaki dengesizliklerin giderilmesini, toplumdaki zayıf ve güçsüzlere devletçe yardım edilmesini içerir.
EŞİTLİK: Ahlâki ve toplumsal bir idea olarak, insanların birbirleriyle, aynı insan doğasına sahip olmak bakımından, aynı konum ve değerde olmaları hali. İnsanların birbirleriyle eşdeğerde olduğunu, bundan dolayı insanlar arasında ayırım gözetilmemesi gerektiğini dile getiren ilke
GÜZEL SÖZLER
- "Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır." İhering
- "Hukuk ile medeniyet ve kültürleri arasında ahenk kuramayan cemiyetler bedbahttırlar." Falih Rıfkı Atay
- "Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozuktur." Hz.Ebubekir
- "İnsanlara karşı ne zorbalığa başvurun, ne de ezilip büzülün. En etkili yol, hem güçlü hem vicdanlı olmaktır." Anonim
- "Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer". Anonim
- "Dünyanın en tehlikeli yaratığı sadece hukuk bilen hukukçudur" Anonim
- "Adalet hissi insanlarda doğuştan mevcuttur." Çiçero
- "Hukuk ilmi mukaddes bir şeydir. Kıymetini para ile ölçmek onu çok aşağılatmak olur." Ulpinnus
- "Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır." Anonim
- "Adalet topaldır, ağır yürür fakat gideceği yere er geç varır." Mirabeau
- "Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz." Anonim
- "Eşitlik arayan mezara gitmeli." Alman atasözü
- "Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir." Anatole France
- "Haklarımız görevlerimizi yerine getirdikçe artar." Anonim
- "Haklı olduğunuza inanıyorsanız, sakin olmayı başarabilirsiniz." Bud Holiday
- "Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir. " Pascal
- "Davalının aptalı, derdini mübaşire anlatırmış." Kilis sözü
- "Devlet Başkanı olmaktansa, haklı olmayı tercih ederim." Hanry Clay
- "Bir devletin yıkılışından önce yasaları çoğalır." Tacitus
- "Haklarımız görevlerimizi yerine getirdikçe artar." Anonim
- "Avukatlar terzi gibidir, kendilerini kesmezler, araya gireni keserler." Anonim
- "Hak yerde kalmaz." Anonim
- "Suçu toplum hazırlar, suçlu işler." Buckle
Gerçek Evlat Uzun yollar önce, Doğu'nun misk ve baharat kokan şehirlerinden birinde, hatırı sayılır miktarda helal kazanç elde etmiş bir tüccar vardı. Bir gün eceli geldi ve öldü. Herkes tüccarın bütün mirasının, biricik oğluna kaldığını biliyordu. Ama kimse bu oğlanı görmemişti. Çünkü çok uzun senelerdir seyahatteydi. Babasını yanına gelememişti. Bir süre sonra, şehre üç genç adam geldi. Onlar tüccarın öldüğünü ve kimsenin tanımadığı oğlunun mirasını almak için gelmesinin beklendiğini öğrendiler. Üçü de kadıya koşarak, beklenen varisin kendisi olduğunu söyledi. Kadı onlara iyice baktı. Ancak hangisinin sözüne inanacağına karar veremedi. Sonra, şehrin değme ressamlarından bir tanesine, tüccarın bir resmini yaptırdı. Resmi, bir köşeye astırdı ve üç gence: " Bu resim, merhuma aittir. Şimdi siz ona ok atacaksınız. Hanginiz merhumu gözünden vurursa, gerçek oğlunun o olduğuna hükmedeceğim!" dedi. Birinci genç yayını gerdi ve ustalıkla attığı ok, tüccarın iki kaşının tam ortasına isabet etti. İkinci genç, okçuluk sanatında pek mahir idi. Yayını iyice gerdikten sonra, babasının tam gözünün kenarına mıhladı. Sıra üçüncü gence geldi. Yayı ve oku eline alan genç, bir süre resme baktı ve sonra, her ikisini de bir kenara atarak: " Yerin dibine batsın miras! Yıllardır görmediğim babacığımın resmime ok atamam ben!" diye iç çeke çeke ağlamaya başladı. Bunun üzerine kadı, ilk iki genci, mahkemeden kovaladı ve tüccarın bütün mülkünü, üçüncü gence verdi. |